7 Şubat 2009 Cumartesi

Başımızın Tacı,Geleceğin Mimarları

Dün gece televizyonda Kenan Işık'ın güzel bir programı vardı,Kenan Işık,konuk olarak çok sevdiğim sanatçılardan biri olan Haluk Bilginer'i seçmiş.
Programı başından itibaren sonuna kadar izledim.Haluk Bilginer gibi çok değerli bir sanatçının hayat hikâyesini öğrenmek bana bir çok şey kattı ,hayranlığım biraz daha arttı.
Doğrusu Kenan Işık ta sevdiğim sanatçılardan biriydi,dünkü programında beni çok yanılttı!!!

Haluk Bilginer'in ,oyun atölyesi adında bir tiyatrosu var ve oyunları kapalı gişe oynuyor.
Tiyatrosunun müdavimleri arasında da küçük bir erkek çocuğu varmış,en fazla oniki yaşlarında bir çocuk.İnanılır gibi değil ama bu çocuk her bir oyunu yirmi kere,otuz kere izlemiş...

Kenan amcası da programa konuk olarak çağırmış .
Programın ortalarında,küçük konuk stüdyoya geldi,Haluk Bilginer,bir çocuğa davranılması gerektiği gibi ,yerinden kalkarak ,onun seviyesine eğilerek hoşgeldin deyip öptü..
Çocuk,belki de ilk kez televizyona çıkmanın hetecanıyla,tüm saflığıyla ,boş olan Haluk Bilginerin koltuğuna oturuverdi.(oturması için başka bir yer yoktu zaten)
Haluk amcası onu görmenin mutluluğunu yaşarken,Kenan amcası,Haluk amcasının yerinden kalkması için(mimiklerini değiştirerek)ufaklığı uyardı.
Tam burda bende film koptu...

Sevgili Kenan Işık;
yapman gereken şey,yerinden kalkıp ona koltuğunu vermek olmalıydı en başından,yada onun için de bir koltuk olmalıydı orda.
Beni HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTIN.Senin gibi bir sanatçıya yakışmadı..
Eğer saygı görmek istiyorsan,önce saygı göstermelisin...

Çocuklar başımızın tacı.geleceğimizin mimarları sakın unutma!!!

Hiç yorum yok: