23 Ocak 2010 Cumartesi

boş durma boşa çalış...


Bir haftadır evde oturmak yaramadı bana,öylesine saldım ki kendimi,bir de üstüne üstlük sardırdım hiç olmayacak şeylere.Şimdi balkonda,kar'ın lapa lapa yağışını izlerken,soğuktan donmuş kıçımı,zor oynattığım parmaklarımı hiçe sayarak,biraz daha oksijen almaya çalışıyorum.

Oksijeni azalmış beyin hücrelerimin, son bir haftada saçmalardan seçip seçip ziyafet sofrası hazırlaması na son vermek niyetim.hee birde şu elimden düşürmediğim laptopun yaydığı kirli enerji de cabası..

Bu hafta msn full çalıştı, hep kapım açıktı ziyaretçilere,hiç olmadığı kadar,aylardır konuşamadığım arkadaşlarım, dostlarım ,tanıdıklarım hoşgeldiniz...hoşgeldiniz de ben pek hoş değilim.

Birde ,şu iletime yazdığım fransızca cümlelere takan meraklı arkadaşlar var,delinin sağı solu belli olmaz mış ya,'ya kardeşim anlaşılmasını istesem türkçe yazardım nedn bu merak'diye azarlamadan da duramadığım anlar oldu..

Neyse ki 1 hafta kaldı,daha fazla delirmeden geçireceğimi ümit ediyorum.

Aslında herşey anlamsız ama herşey,bu koşturmaca,para,temizlik,uyumak,biri sana günaydın demeden uyanmak,her şey..

Kar'ın tam ortasına oturarak mal mal ,gözlerim kapanana kadar gökyüzüne bakmak istedim bir an.Hatta donana kadar...

kimbilir belki ben donunca da pegasuslar ortaya çıkar....

Hiç yorum yok: