27 Ocak 2009 Salı

Elifin Mucizesi

Elif,beşinci yaşgününün mumlarını üflerken,*bir dilek tut* dedi ,annesi.Uzun uzun düşündü küçük kız! İstediği tüm oyuncaklara sahipti,mutluydu,annesinden hiç ayrılmamayı diledi.


Ondördüncü yaşına girdiğinde,ne dileyeceği belliydi.Elif,Ali 'ye aşıktı.Alinin'de ona aşık olmasını diledi hiç düşünmeden.


Artık onsekizine giriyordu,bu sefer ki dileği ona hayatı öğretecekti.Bir an önce zengin ve yakışıklı bir adamla evlenmeyi diledi.Bugüne kadar tüm dilekleri olmuştu ,bu dileği neden olmasın ki?Evet Elif ,zengin ve yakışıklı bir adamla evlendi.Çok mutluydu.Aynalara bakarken ,bir prenses görüyordu,istediği herşeye sahipti.Tek bir şeyin dışında..

Eşi tarafından sevilmediğini düşünüyor,zaman zaman çok üzülüyor,her seferinde zengin eş pahalı hediyelerle onu gözünü boyamayı başarıyordu.


Yirmi altı yaşına geldiğinde mumları bile söndürmek gelmiyordu içinden.Tek bir şey dileyebilirdi;eşinden bir an önce ayrılmayı.


Otuzaltı yaşına bekâr girdi Elif,beş parasız ve yalnız.


Artık o hergece bir dilek tutuyor,*sabahı görebilmeme izin ver Allahım*..


Genç ve güzel bir kadın ,ne yazıkki,öldürücü bir hastalığa yakalanmıştır,çaresiz o günün gelmesini beklemekten başka yapılabilecek hiçbir şey yoktur.Artık, Elif için saniyeler bile çok önemlidir.


Havanın çok güzel olduğu bir kış günü,dalgaların sesini beynine kazımaya çalışırken,telefonuna gelen mesajla irkilir,hiç önemsemeden yürüyüşüne devam eder,kimden mesaj gelebilirdi ki?

Eve döndüğünde ,tekrar gelen bir mesajla telefonuna bakar.Mesajları okurken başka bir dünyaya gittiğini hisseder Elif..Öylesine güzel,öylesine duygulu yazılmış aşk mesajlarıydı ki bunlar,kalbi çarpmaya,terlemeye başlar .Sonra silkelenir kendine gelir.Mutlaka yanlış bir numaraya gönderilmiştir bu mesajlar.

Ancak;bu mesajlar hergün gelmeye devam eder,yanlış olduğunu bilse de Elif ;okudukça mutlu olur.

Bir defasında, ısrarla cevap vermesini isteyen mesajı alır,hiç isim kullanmadan cevaplar,biraz ürkek,şaşkın biraz da korkarak..

Elif'in cevap vermesi karşı tarafı daha da coşturur,her yeni mesaj diğerinden daha güzel gelmeye devam eder.Güzel kadın,hayatı boyunca kendisine böyle güzel sözler söyleyen birisinin olmadığını düşünerek,gerçek olmasa da mutlu olmaya ve cevap vermeye devam eder.

Hastalığını artık hiç düşünmez hale gelmişti.Tek düşüncesi mesajların ne zaman geleceği ,ne yazacağı olmuştur artık.Bu oyuna fena halde kaptırmış,sonu ne olur hiç düşünmeden oynamaya devam etmektedir.

Bu arada, rutin kontrollerini de ihmal etmiş,doktoru eve bir ambulans göndererek onu hastaneye getirtmek zorunda kalmıştır.Elif'in hiç umurunda olmayan kontrollerden biridir bu da.Ne de olsa sonuç aynı olacaktır.Hastaneden ayrılırken, doktoruna *rica ediyorum bir daha hastaneye gelmemi istemeyin benden,beni rahat bırakın*uyarısında bulunmuştur.

Aslında doktor da umutsuzdu ama görevini yapmak zorundaydı,bir de, doktorun kafasını, Elif'in aldığı beş kilo ,fena halde karıştırmıştı.Bu nasıl olabilirdi?Mümkün olmayan bir durumdu.Aksine, değil beş kilo daha fazlasını kaybetmeliydi hastası.


Aradan geçen bir hafta Elif için aynı ,ancak doktoru içinse şaşırtıcı olmuştur.Elif hızla iyileşmeye başlamıştır.Bu durumu Elif'e hemen söylemeli, diye düşünür doktor.Ancak ona bir türlü ulaşamaz.Çünkü,doktordan gelen hiç bir şeyi kabul etmez güzel kadın,telefonlarına çıkmayı reddettiği gibi,mesajlarını ve mektuplarını da okumaz.Bu arada Elif,kendi dünyasındaki oyunun içinde olmaya devam ediyordu.Aradan geçen altı ayda da böyle olmaya devam etti.


Bu güzel ,buram buram aşk kokan mesajları Elif'e atan kişi uzun yol kaptanlığı yapan Sinan'dan başkası değildi.

Sinan ,yolculuğuna başlamadan önce bir kadınla tanışmış bir kaç gün görüşmüş,sonra da bir yıl sürecek yolculuğuna çıkmıştı.Bu kadına fena halde aşık olmuş,onu düşünmeden geçirdiği bir dakikası bile olmamıştı.Yolculuğa çıktığı gün telefonunu çaldırmış,ilk limanda hemen bir telefon edinmişti.Aşık olduğu kadının numarası da aklına yazılıydı kendince..
Ancak, hafızasının ona oynadığı küçük gibi görünen,bir büyük oyunun kurbanı olmuştu..
Yolculuğunun bitmesine iki ay kalmıştı.

Sinan için,bitmek tükenmek bilmeyen o iki ay bitmek üzereydi.Sevdiği kadına bunu söylemeyi planlamadı ,sürpriz yapmak istiyordu.Bir hafta sonra bitecekti bu ızdırap.


Sinan,nihayet evine dönmüştü,ailesiyle geçirdiği kısa vakitten sonra ,koşarcasına aşkına gitti.

Kapıyı küçük bir kız çocuğu açtı.*anneni çağırır mısın? * dedi Sinan ,şirin kız çocuğuna..

Kapıya gelen kadına *afadersiniz Pelin'le görüşebilir miyim?*der.Kadın*Pelin hanım yurt dışına gitti,evi de bize kiraladı,daha sonra ev el değiştirmiş,şimdiki ev sahibi Suat bey *der.

Genç adam ,şaşkın,üzgün sapsarı bir tenle ,zar zor konuşarak teşekkür eder,ne yapacağını bilmez bir halde kaldırıma çöker.

Tam bu sırada Elif'in mesajı gelir.Kim bu kadın ?Pelin'mi?Değilse kim?Diye hayıflanır Sinan.Titreyen ellerle mesajı açar*seni seviyorum*der mesaj ve dahası..Ne yapmalıdır bu durumda şaşkınlıktan ,üzüntüden bitmiştir sanki.Sabaha kadar sokaklarda boş gözlerle,anlamsız, anlamsız yürümüştür,hiçbir şey düşünemiyordur artık.Bir parkta,bankın üstünde otururken bulur kendini.İnsanlar yürüyüş için çıkmıştır sokaklara,güneş yüzünü göstermiş,sessiz sokaklar araba kornalarına bırakmıştır kendini.
*Evladım iyi misin?*diyen bir sesle kendine gelir Sinan.Kısık,yorgun sesiyle*bilmiyorum*der.*Evladım kara sevda nedir bilirim,anlat bakalım derdini,belki bir çaresi vardır*der yaşlı adam.Genç adam,ihtiyarın yüzüne bakar *dinler misin gerçekten?*diye sorar.*İnsanları dinlemekten başka yapacak bir işim var gibi mi görünüyorum evlat*.
Sinan, bütün olan biteni anlatır ihtiyara,ihtiyar o gür sesiyle kahkaha atar,*Allah iyiliğini versin,üzüldüğün şeye bak,sen gerçek sevdayı bulmuşsun buna mı üzülürsün,herşeyin bir anlamı olduğunu sakın unutma ve git o kadını bul, hayata ,kaderine de teşekkür et.O kadın ki, seni hiç görmemiş,neye benzediğini bilmeden, senin ruhuna aşık olmuş,önemli olan da bu değil mi?*
Genç adam ,ihtiyarın söylediklerini düşünür*ben de onu görmedim,ama onu seviyorum,haklısın*der.Telefonunu büyük bir sevinçle eline alır, Elif'i o muhteşem kadını arar.
Sinan ,altı ay sonra, tekrar yola çıkmak üzere bavulunu hazırlar.Onu bu yolculuguna dünyalar güzeli ,üç aylık hamile eşi Elif uğurlar...


N.Z 27.01.09

Hiç yorum yok: