18 Şubat 2010 Perşembe

yağmurdan sonra toprağın kokusu nerde??


Şu dünyanın küçücük kaldığı ortak paylaşım sitesinde (malumunuz face b),herkes tarlalarıyla haşır neşir,sayfalar dolusu hediyeler elden ele gezip duruyor.Yok çivi lazım ,yok traktör lazım,yok inek ,yok ağaç...
Biz şehir insanları ,meğersem ne kadar hasretmişiz bilmediğimiz bir yaşama,toprağa,ağaca,böceğe çiçeğe..
Ben de bir aralar sardırmıştım bu çiftlik hikâyesine,fakat belli saatlerde beni bilgisayara bağlaması rahatsız etmiş,tarlaları ekmekten vazgeçmiştim,sonsuz nadasa bıraktığım tarlalar bir yana ,ağaçlarıma hiç kıyamamış,arada bir bakıp meyvelerini toplamaya çalışıyordum.Sanal da olsa bir ağaçtan meyve toplamak,ineklerden süt sağmak,tavukların yumurtalarını almak,koyunların yünlerini kırpmak inanılmaz haz veriyor.
İşte biz, keşmekeş şehirlerin insanları , toprak özlemimizi gidermenin yolunu böyle bulduk sanırım.
Ben diyorum ki;tarih tekerrürden ibaret..
Kilo almaktan şikâyet ediyoruz,yürümüyoruz,her yere arabayla gitmek gerekiyor çünkü zaman yok,çünkü zamanla yarışıyoruz.
Sebze ,meyvenin doğal olmadığından ,pahalı olduğundan şikâyet ediyoruz,çünkü ekip biçecek,ağaç dikecek toprak yok.
Sadece yatak odalarını kullandığımız kocaman evlerde yaşıyoruz,ihtiyacımız dışında bir sürü eşyaya,kıyafete sahibiz,parasızlıktan ,pahalılıktan şikâyet ediyoruz.
İnanıyorum ki bir gün tarih tekerrür edecek ,en azından isteyenler için,mesela benim için..
Bir gün, tek bir odası olan,bir mutfak ve bir banyodan ibaret 50 metrekarelik bir evim,dönümlerce arazinin ,onlarca ağacın ,tarlanın tam ortasında olacak.

2 yorum:

Deliler Teknesi dedi ki...

Ne de güzel dile getirmişsin yaşadıklarımızı, serzenişlerimizi ve özlemlerimizi... Yüreğine sağlık, sevgiler...

Nurdan'dan dedi ki...

:=)