30 Mart 2010 Salı

koyun can derdinde kasap et..

Her an, bu yorgun kalbim durabilir ,bugün yaşadığım şok ,buna neden olmak için yeter de artar.
Altı ay önce, tam anlamıyla tırnaklarımızla yaptığımız, şirin cafemizin olduğu bina mütahite verilmiş,anlaşma yapılmış ve benim haberim yok .Bugün ögrendiğimde, bina zaten başıma bir kaç kez indi.Kira sözleşmem bir yıllık ve bitmesine henüz altı ay var,ne yapabileceğimi bilmez haldeyim,çok şaşkınım ve de korkak.Gözyaşlarıma engel olamıyorum,sanki ''biz yolunu bulduk senden kaçıyoruz'' der gibi hızlılar.
Acaba hayat bana daha ne oyunlar oynayacak?
Hangi zorları karşıma çıkaracak?
Ben daha ne kadar güçlü durabileceğim?
Olmaz ki ! etten kemikten yapılmış diğer kadınlardan biriyim.
Farkım ne ki?
Yoruldum artık..
Hem de çok.

28 Mart 2010 Pazar

beyaz atlımı acaba?


Erkekler derler ya hep,kadın şöyle olmalı,kadın böyle olmalı,kadın çiçek gibi kokmalı,vs vs..
Ya erkekler?
Erkekler, neden kadınların da böyle düşündüğünü anlamazlar,neden kendilerine müslümanlardır ki!
Kadınlar da derki;
Erkek bir kadınla beraber geçireceği her ana dikkat etmeli,temiz ve düzenli olmalı,güzel kokmalı(en azından banyodan yeni çıkmış olduğunu anlatan bir koku),
onun yanına giderken eli boş gitmemeli(evine gidiyorsa içecekleri almalı mesela,yada bir çiçekle onu karşılamalı,kahvaltıyı hazırlamalı,yada kahvaltıya götürmeli).. Bu örneklere daha bir sürü şey katılabilir aslında,kadın dan kadına değişen bir sürü olmazsa olmazlar eklenebilir .Özensiz ve umursamaz ,cimri bir erkeğin karşısına bu denli dikkatli ve erkeklerden beklentisi(erkeklerin kadınlardan olan beklentilerinden) olan bir kadın çıkarsa ,o erkeğe acırım doğrusu,yalnız kalmaya mahkumdur çünkü..Kadın ona ikinci bir şansı vermez,beyaz atlı prensi olduğunu düşünse bile..

27 Mart 2010 Cumartesi

Ne önemi var!


Bir türkünün ayazında,
Bir kemanın telinde,
Şairin kaleminde,
Yazarın müsvettesindeyim belki.
Nerde olduğumu,
Nasıl olduğumu,
Şeklimi şemalimi değil,
Gönlümün zincirini gör görebiliyorsan.
İnancımı,acemiliğimi sınama,
Yanlışımı ,doğrumu deneme,
Açtıysan yüreğini,mert ol,
Açtıysan niyetini yiğit ol,
Cesaretimle yarış,
Esaretini sakla sonsuza dek.
İstiyorsan koş gel,
Tahtını kur ,bahtım tanrıya emanet.
Çözebiliyorsan çöz beni,uğraş dur ,sonsuza dek..


Nurdan Z 27 03 2010 02 12

25 Mart 2010 Perşembe

kişisel ödüle inat küçük harf


bir blogger kendi çapında kişisel ödüller dağıtmış,neye göre;
-yazım anlatım ifade
-konuya hakimiyet
-türkçeyi iyi kullanma
vs,vs..
arkadaşım burası okul falan değil,özgür düşünme ve yazma platformu,istenirse harfler tersten,düşünceler düzden yazılır,ayrıca bu arkadaşın eğitimini de merak ettim doğrusu.
komik ,bunlarla uğraşmak ,heralde boşa harcanacak çok zamanın var

24 Mart 2010 Çarşamba

salla gitsin de ..


Artık çoğu zaman üşüyorum.Bu, öyle soğuktan üşümek falan değil,keşke öyle olsa!
Bu, insanların garipliklerinden üşümek.
Bu, vefasızlıktan üşümek,bu şanssızlıktan ,hayal kırıklıklarından, en çok ta, dost dediklerimin soğukluklarından ,anlamsızlıklarından adeta irkilmek ..
Merdivenin üst basamaklarına yaklaştıkça,yalnız olmak kaçınılmaz gibi.
Anladım ki;yürek başka söylemeli,gözler başka.
Anladım ki;sözler havada asılı kalmalı,dil yalancı olmalı.
İşte o zaman ,bu kısır hayatla tango kaçınılmaz..

23 Mart 2010 Salı

16 saat vuuuuu


günde 16 saat çalışan başka bir kadın varmı?merak ettim,araştırdım bulamadım :(
fakat ben hergün 16 saat çalışıyorum,ölüyorummmmmmm yorgunluktan..

21 Mart 2010 Pazar

kırmızı burun,balık göz


Biri beni bu yataktan kazımalı..
Dün gece zil zurna sarhoş oldum, hem de 2 kadeh le,hala miğde bulantım arsızca devam ediyor.Neler oluyor bana ,bir kez daha sarhoş olmuştum eskiden, ama o zaman bir nedeni vardı ,kızmamıştım kendime.Bugün kendimden nefret ettim.Aslında bununda bir nedeni olmalı ama ben bilmiyorum sanırım.
Herneyse saat 17 00 ve ben hala gamsızca yataktayım,hem de bunca iş var halletmem gereken offff !!
Sanırım uzunca bir zaman alkol e hayır..

19 Mart 2010 Cuma

gudubetim ben


özlemek istiyorum ,birazda özlenmek
çok şeymi istiyorum acep?
nedense, sevgili Mesut'un (http://benve-phonix.blogspot.com/) dediği gibi, içimdeki buz erimiyor bir türlü...
aksine ,sanki hücrelerine bölünüp her saniye çoğalıyor.
benim hücrelerim yavaş yavaş azalırken hemde..
tıpkı dost bildiklerimin yavaş yavaş azalması gibi,hatta yok sayılacak olması gibi.
yok, bende bir gudubetlik var herhalde!

17 Mart 2010 Çarşamba

BELKİ DE BİR MASAL


Bir masal başlangıcı belki de bugün .Çocuklarımın çocuklarına anlatmaya değer bulacağı bir masal.Gerçek,sevgi dolu,coşkulu ,heyecanlı,özenli kimbilir?
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan..

16 Mart 2010 Salı

!!!



Küçücük yüreğimin tutulası elleri yokki!!
O heybetli yürek yok artık,küçücük ,çaresiz,sessiz.
Kalabalık mı kalabalık,yine de ıssız.
Yorgun,kimsesiz..

15 Mart 2010 Pazartesi

büyük ada






Güzel ve anlamlı bir gündü bugün.Sabah erkenden ada vapurundaydık(türkiye fotoğraf gönüllüleri).Yeni kurulan bu grubun ilk fotoğraf gezisiydi.Bazı aksaklıkların dışında iyi geçen bir gezi oldu,aynı zamanda da yorucu.
Bir dolu fotoğraf çekmekle birlikte,büyük ada da ki meşhur kilise AYA YORGİ yi de ziyaret edip ,dilek mumlarımı yakmayı ihmal etmedim tabi ki..
Bu kilise adanın en tepe noktasında,muhteşem bir manzaraya sahip.Aynı zamanda,yılın belli günlerinde,mesela 23 Nisan da ve 24 Eylülde çıplak ayakla,hiç konuşmadan bu kiliseye tırmanmak,oraya varınca da dilekleriniz için kilisede mum yakmak bir gelenek halini almış.Bu tarihlerde kilisye çıplak ayakla tırmanırsanız yarı hacı oluyormuşsunuz(hiristiyan dini inançlarına göre)
Bunu bir kaç yıldır deniyorum,gerçekten ,inanarak yaptığımda dileklerimin hayata geçtiğine şahit oldum.Umarım bugün ki dileklerim için de bu böyle olur

Bloğa koyduğum fotoğraflarım ham ve taptaze..

14 Mart 2010 Pazar


Onsekizimdeyken bile bu gelgitleri yaşamamıştım.O zamanlar da daha kararlı daha istikrarlıydım,bir hedef koyar ve o hedefe inanılmaz hızlı ulaşırdım.Bu, sanırım son üç yıl öncesine kadar da böyleydi.Ne oldu bu 3 yılda?akıl kimyam,beden kimyam karmakarışık,duygularım şelale..
Bazen küçük bir çocuk heyecanı,bazen yaşlı bir kadın gamsızlığı..Hayatı ben değil ,hayat beni yönetiyor gibi.Toparlanmalı ama nasıl?
Özgürüm ben ,bunu kimseye teslim etmemeliyim,evet özgürüm kendimi bildiğimden beri,karşı konulmaz bir şey bu,durdurulamayan.
Toparlanmalı ama nasıl?

13 Mart 2010 Cumartesi

geç zamanlar

hayatımı istiyorum ,bana ait olanından,
zaman istiyorum,yarışmadan,koşmadan,
sakin,gamsız,kedersiz olanından..
çokmu geç kaldım,yetişemiyorum,
anlaşılan yaş, bir hayli geç olanından...

12 Mart 2010 Cuma

browni kerâmeti


Bir kaç gün önce cafeye ilk kez gelen bir grup öğrenci,keselerine göre yemeklerini yedikten uzunca bir süre sonra,içlerinden biri, bizim iktisatçı servis elemanımıza(işe başladığından bu yana garip tavırları ve anlaşılmayan konuşma tonuyla beni gülmekten kudurtan),'sizin,lezzeti tüm okula yayılmış olan browninizden yemek istiyorum ama az param var, o kadarlık yiyebilirmiyim'diye sormuş.Bizim ki bana gelip anlattı.Bende direk misafirimizin yanına giderek 'dondurmlı severmisiniz' diye sordum. 'Bayılırım' yanıtını aldıktan sonra da mutfağa geçerek ,özenle dondurmalı browniyi hazırlayıp sundum.
Hazırladığım browni misafirimizin kesesine uymuyordu,ona hiç sorun olmadığını cafemizin ikramı olabileceğini söyledim.O korkak ürkek bakışların yerini ,çocuk sevinci sarmıştı,çok mutluydu.Onu mutlu görmek beni de mutlu etmişti,bu başka türlü bir hazdı.

O günden sonra, browni mutluluğunu yaşayan misafirimiz,hergün değişik insanları toparlayıp cafemize yemeğe getiriyor,6 liralık ikramın bana kazandırdığı rakam müthiş!ASLINDA O İKRAMI YAPARKEN HİÇ BÖYLE OLACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM!

11 Mart 2010 Perşembe

gitsem


Alsam başımı gitsem,isimsiz diyarlara
Bavuluma sevgimi koysam,biraz da hüznümü
Sevgimi dağıtsam yollarda,ota böceğe
Hüznümü saklasam geceye..
Geceler uzun ,geceler acımasız,geceler yalnız
Gün olmuyor ki geçsin ,kimsesiz sessiz..
Bir tas çorba,bir taşım da kahve
Yanında da bir de sigara
Gecelerime dost,gecelerime sırdaş
Bana da arkadaş..
Alsam başımı gitsem,resimsiz rüyalara
Alsam başımı gitsem...

Nurdan Z. 11 03 2010

10 Mart 2010 Çarşamba

dokunma sakın


Kırmızıyım bugün,ateşten
Kırmızıyım bugün,kordan
kırmızıyım,yardan,sevdadan..
Ateşim içimi yakıyor,
kor, püskürüyor,acıtıyor,
Yar yok,sevda çok,
Kırmızıyım alevden
Dokunanı yakıyor..

7 Mart 2010 Pazar

anılar !


Senden çok sevmeyeceksin kimseyi,
Senden çok değer vermeyeceksin,
Aklın hep önde ,yüreğin arkada duracak,
Gönül gözünün değil,gözünün gördüğüne bakacaksın,
Elinin tuttuğuna değil,elini tutana inanacaksın,
Senden çok seni düşünüyorsa eğer,
Senden çok sana veriyorsa değer,
İşte o zaman seveceksin,
Yoluna ömrünü ada,korkmayacaksın,
Yüreğine yüreğini kat ,incinmeyeceksin,
Yine de ,
Yine de senden çok sevmeyeceksin...


Nurdan Z. 7 mart 2010 03 30

anılar


Gece gece Asu nun odasını düzenlemek nerden esti bilmem,kullanmadığı dolaplardan bir sürü anı dökülüverdi.
Yıllar öncesi çekilmiş fotoğraflar,kasetler,cd çalarlar,video cameralar..
Saatlerce fotoğraflara baktım,yıllar film şeridi gibi akıverdi .Meğer ne çok sevmişim,nekadar aşıkmışım,gerçekleri göremeyecek kadar kör aşık..
Foto lar da dikkatimi çeken başka bir aşık daha vardı,çocuklarına deli gibi aşık baba..
Hani derler ya gözden ırak ,gönülden de ırak olur diye,ne doğru bir cümle ,şimdi o deli aşık baba nerde?
Sanırım annelerin aşkı hiç bitmiyor ,babaların ki tartışılır..
(istisnalar muhakkak vardır tabi ki)

5 Mart 2010 Cuma

inadına


Hiç umutlarınızın bittiğini sandığınız
"tamam, hiç daha kötüsü olmamıştı"
dediğiniz zamanlarınız oldu mu.
Ya da "bittim, mahvoldum" dediğiniz?

Damağınızda acımsı bir tadın hiç geçmediğini;
yüreğinizdeki o mengenenin de
canınızı sıktıkça sıktığını hiç hissettiniz mi?

Yalnızsınızdır.
Savunmasızsınızdır.
Yorgunsunuzdur.

Anlata...maz, anlayamazsınız da.
Gözünüzde bir damla yaş, her an hazırdır akmaya.
Sebepli yada sebepsiz...

Soğuktur elleriniz, belki ısıtacak bir elin olmamasından.
Çirkinsinizdir kendinizce. Aynalara da küs...

Gözlerinizdeki pırıltılar yok oldu, yok olacak gibidir...
Çaresizsinizdir. Sebep çoktur.

Ya parasızsınızdır, ya terkedilmiş, ya hasta.
Aslında yüzlerce ya da’dır sizi bu hale getiren.
Ne zaman geçecek bilmezsiniz.

"umut garibin ekmeği" umarda umarsınız.
Ya çaba?

Oysa hiç gördünüz mü, kim bilir kaç gün olmuş
dalından koparılmış kasımpatlarını?
Hala dimdik, hala ayakta, hala pırıl pırıl.
Koparılmaya inat solmamaya kararlı.

Oysa; aklımız hep güllerdedir, hep lalelerde...
Solmak, kurumak çok kolay.
Oysa dimdik ayakta durabilmek önemli olan.
Yılmamak zorluklardan...

Hayallerden, umutlardan vazgeçmemek asıl olan.

Ne dersiniz denemeye var mısınız kasımpatı olmayı?
Herşeye rağmen, herşeye inat...



Alıntı

salıncak


Hava soğuk,rüzgâr korkutucu sesler çıkarıyor,sahilde kumlar havalarda uçuşuyor,palmiyelerin koca dalları adeta kılıç keskinliğinde savruluyor.
Ve tam da oracıkta küçücük bir çocuk parkı..Sadece bir salıncak bir de kaydırak.Kimsesiz çocuksuz terkedilmiş.Salıncak kendi kendine sallanıp duruyor, rüzgâr,dalgasını geçiyor garibanla..
İşte , o boş ,işe yaramaz salıncak gibi hissettiğim zamanlardan birini yaşıyorum.
Anlamsız ,amaçsız ve gri...

4 Mart 2010 Perşembe

karo vale sende mi?


Bazen düşünüyorum da;keşke devlet memuru olsaymışım,hem devletin parasını yer,nasıl para kazanıcam diye düşünmezdim,hem de arkasından atar tutar kör kuyularda ümüğünü sıkardım.
bu ülkese rahat uykuya nasıl dalınır? bilen varsa bana da söylesin..

3 Mart 2010 Çarşamba

????


Yine aynı saat,
Her gün olduğu gibi bugün de bendesin,
Üzerime çökmüş,sardıkça sarıyorsun,
Nefes alamıyorum,parmak ucumu bile kaldıramıyorum,
O kadar yoğun ,o kadar gerçeksin ki,
Ama kimseye anlatamıyorum,
Seni sadece ben hissediyor ben görüyorum,
Ben biliyormuyum?
Hayır !
Kimsin ,nesin ,neden bendesin?

düşünmek lazım



Hayatınızda kaç kişiye *sen benim için çok değerlisin *diyebiliyorsunuz?
Peki; gerçekten değerli gördüklerinize ,sevdiklerinize kaç kere *seni seviyorum *diyorsunuz?

?????????????


Kaç kere bazı şeylerin değerini anladınız?kaybettikten sonra..
Peki gerçekten kaybetmek korkusu yaşadınızmı?
Sokakta yürürken tek başınıza,kaldırım taşlarıyla konuşmayı kaç kere denediniz?
Hem de deli sanılacak ölçüde ,bağıra çağıra...

1 Mart 2010 Pazartesi